22 Kasım 2013

Türkİye'nin Son On Yıldaki Kürt Politikası.

   Osmanlı İmparatorluğu;1299 yılında küçük bir beylikten,kuruluşundan dört asır sonrasında ise yaklaşık 20 Milyon km2 ye ulaşmış,dünyanın en canlı ve hareketli 3 kıtasına hükmetmiştir.Bunu yaparken,adaleti,doğruluğu ve hoşgörüyü hiçbir zaman elden bırakmamıştır.Hiç kimsenin ;dili,dini,rengi sebebiyle yargılamamış doğal haklarını kat'i surette gasp etmemiştir.Halkları olduğu gibi kabul etmiş ve ayrım gözetmeksizin onları himayesinde barındırmıştır.Şüphesizki bunda İslam Devleti olması,halifelik makamına sahip olması hasebiyle yine Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in Veda Hutbesinde nasihat mahiyetindeki şu mübarek sözleri etkili olmuştur: ''Siyahın beyaza,beyazında siyaha üstünlüğü yoktur.Üstünlük ancak
takvadadır''

17 Kasım 2013

EMANETLER..

                                                Emanetler…
         Şahid ol Yâ Rab! Şahid ol Yâ Rab! Şahid ol Yâ Rab…
       Raftaki Kur’an-ı Kerim’e bakarken zihninde sürekli Efendimizin (s.a.v) veda hutbesini geçiriyordu Osman Bey ve hep o ses ve o nida tekrarlanıp duruyordu..Şahid ol Yâ Rab!
      Oturduğu köşesinde uzanıp yatmak,Kur’an-ı Azimüşşân huzurunda ayaklarını uzatmak bir türlü içinden gelmiyordu.Nasıl gelsindi ki? O emanet karşısında rahatça ayaklarını uzatıp uykuya dalmak kolay mıydı...O Kur’an, Allah’ın yüce kelâmı ve Efendimizin veda ederken okuduğu hutbesindeki emaneti değil miydi.

6 Kasım 2013

Baş Örtüsü Değİl Allah'ın Emrİ !!!

Epey süredir kamuoyunu meşgul eden bir konu var malumunuz.Aslında bu süre çok daha eski.Cumhuriyet döneminde, Almanya Nazisi gibi tek tip insan meydana getirme fikri ile hayatın her alanına müdahale edilmiş,yüzyıllık bir miras devrim adı altında yakılmış,yıkılmış ve asılmıştır.Toplumun büyük çoğunluğunun karşı çıktığı bu hareketlere arsızca millet için yapıoruz! deyip tek suçu sadece şapka giymeyi reddetmek olan toplumun kanaat önderleri, yağlı urganlarla yaşama hakları ellerinden alınmıştır.En önemlisi de düşünce haklarından dolayı böylesine bir muameleyle karşı karşıya  bırakılmış olmalarıdır.Kısacası bu baş örtüsü mevzusu 28 Şubat'tan beri var olan bir mesele değil.Yukarıda özetle belirttiğim mevzulardan ötürü 90 senedir halkın sinesinde,samimi dost ortamlarında yani toplumun özünde içten içe yoğrularak, inancı gereği örtünen insanların sinesinde bir yara olarak  bu güne kadar ulaşmıştır.
  28 Şubat sürecinde halkın özgür iradesiyle seçilen hükümetin muhafazakar duruşu ve bu konuda dertli olan insanlara yakın oluşu bazı inkılapçı(!)